Asırlara Göre Müceddidler*

Peygamberimiz (SAV) şöyle buyurmuştur:

“Allah her yüz sene başında bu dini tecdid etmek
(yenilemek) için bir müceddid-i din gönderir (insanlar içinden çıkarır)”

Hadis hakkında bazı izahlar :

a- Hadis Ebu Davud, Beyhaki, Hakim, Taberani, İbn-i 'Adiy ve Hatibi Bağdadi tarafından sahih senedlerle rivayet edilmiştir. Hadis alimleri bu hadisin sahihliğinde ittifak etmişlerdir.

b- Hadiste “ümmet” tabirinden, müceddidin yapacağı faaliyetin, bütün ümmete veya kısmı ekserisine yönelik bir faaliyet olması gerektiği anlaşılır. Cüz’i hususi faaliyetler o şahsın müceddidliğine delil olamaz.

c- Hadisteki “men” lafzı hadisi şerh eden alimlerin çoğuna göre bir ve birden fazla kimseye delalet eder. Yani bir asırda birden fazla müceddid olabilir demişlerdir.

d- Tecdid’den, kasıt; kitap ve sünnetin ve onların iktiza ettiği şeylerin terk edildiği, unutulduğu, bid’at ve dalaletlerin her yeri istila ettiği bir zamanda, kitap ve sünnetin hükümlerini ihya etmek, bid’atları fikren veya amelen ortadan kaldırmaktır. Azimabadi Ebu davud şerhinde şunları söyler “müceddid dini ilimlerde alim olur, gece gündüz, azmi, himmeti sünneti ihya ve neşr ve sünnete sahip çıkanlara yardımcı olur. Bid’atları ve bid’at ehlini sözle, kitap telif etmekle, ders vermekle veya başka şekillerle yok etmeye çalışır. Böyle olmayan elbette müceddid olamaz. Velevki bütün ilimleri bilen insanlar arasında meşhur ve onların mercii olan birisi olsun.

e- Müceddid nasıl bilinir? Azimabadi bu husustada şunları söyler : “Müceddidi ancak o asırdaki alimler onun hallerine veya insanların onun ilminden faydalanmasına göre zannı gâlible bilirler. Müceddidin zahiri ve batıni ilimlerde alim olması, sünnete yardımcı, bid’atı kaldırıcı olması ilmini zamanındaki insanlara tamim etmesi, yayması gerekir. Tecdid genellikle alimlerin kalmadığı, sünnetin unutulduğu, bid’atların ortaya çıktığı zamanlarda olur. İşte böyle zamanlarda dini tecdide ihtiyaç hasıl olur. Allah ta halktan selefe bedel bir veya birkaç kişiyi (dini tecdid için) gönderir.

“Şübhesiz ki Allah bu ümmete, her yüz senede bir, dinini tecdîd etmek üzere bir müceddid-i dîn gönderir”*

İmam Suyuti yazdığı bir şiirde müceddidleri asırlara göre şöyle sıralamıştır:

1- Ömer B. Abdül-Aziz
2- İmam Şafii
3- İmam Eş’ari, İbnü Süreyc
4- Bakıllani Veya Ebu Hamid İsferayini
5- İmam Gazali
6- Fahreddin Razi, Veya Rafii
7- İbni Dakik
8- Bulkini veya İmam Zeynüddin
9- Suyuti (İmam Suyuti yazdığı şiirin sonlarında “Ümid ederim ki bu asrın müceddidi benimdir” mealinde kendisinin 9. Asrın müceddidi olduğunu ifade etmiştir.
(Avnulmabud Şerhi Ebu Davud : C: 11. S: 385 Vd.- Keşfül Hafa : S: 243 –Makasid ül-Hasene : 203)

Geriye kalan diğer müceddidler ise :
10- İmam Rabbani
11- Şah Veliyyullah Dehlevi.
12- Mevlana Halid-i Bağdadi
13- Üstad Bediüzzaman Said Nursi.



*Yazar İdris Tüzün'ün "Risale-i Nur'un Mahiyeti" adlı eserinden alıntıdır.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails