Tevbe Istiğfar



Kuran'da Nasuh tevbesi
“Ey iman edenler! (Samimi bir tevbe olan) Tevbe-i Nasuh ile Allah’a tevbe edin! Olur ki Rabbiniz, sizin kötülüklerinizi örter ve Allah, peygamberi ve onunla beraber iman edenleri utandırmayacağı bir günde, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar! Onların nuru önlerinde ve sağlarında koşar (da): “Rabbimiz! Nurumuzu bize tamamla ve bize mağfiret eyle! Şüphesiz ki sen, her şeye hakkıyla gücü yetensin!” derler.” (Tahrim, 8)  
Hadiste Nasuh Tevbesi
Peygamber Efendimiz (asm), tevbeden bahsedince, Nasuh tevbesinin ne olduğunu soran Hz. Muaz bin Cebel’e (ra) buyurdu ki:
“Tevbe-i Nasuh, işlenen günahtan pişman olmak, Allah-ü Teâlâ’dan mağfiret dilemek, bir daha öyle bir günah işlememek demektir.” (Beyhakî) 
Nasuh Tevbesinin basit olarak bir kaç yönü vardır.
1. Pişman olmak
2. Günahı terk etmek
3. Bir daha işlememeye karar ve söz vermek
4.  Allah'tan af ve mağfiret dilemek
5. Günaha sevk eden arkadaşları ve çevreyi terk etmek
Allah'ım, yaptığım ve işlediğim kötülüklerden ve günahlardan dolayı pişman olarak tevbe ediyorum. Affını ve bağışlamanı ve mağfiretini diliyorum diye dua edilebilir.
Bir ayette tevbe için şöyle buyurulmaktadır: "Şübhesiz ki ben, tevbe eden ve îmân edip sâlih amel işleyen, sonra da hidâyette(sebât edip, sabırlı) olan kimseye karşı elbette çok mağfiret ediciyim." (Taha, 82)
Ayrıca bakınız!

Hangi Aydayız? Bu ayda neler yapmalıyız?



Ayların önderi Muharrem ayıdır

Resulullah (asm) buyuruyor ki:
“İnsanların önderi Hz. Adem, Arapların Hz. Muhammed, Rumların Süheyp, İranlıların Selman, Habeşilerin Hz. Bilal, dağların Tûr-i Sina; ağaçların sidre, ayların Muharrem, günlerin cuma, sözlerin Kur'an, Kur'an-ın Bakara Suresi, Bakara suresinin önderi ise Ayet-ül Kürsî' dir.” (İmam Suyuti)

Helal Lokma

Helal lokma sadece helal yoldan kazanılmış parayla satın alınmış gıdayı ifade etmez. Helal lokma; çiftlikten çatala, tarladan sofraya kadar tümüyle İslâmî kurallara uygun olarak hazırlanan gıdayı ifade eder. Daha geniş bir açıklamayla helal gıda; bitkisel, hayvansal, kimyasal ya da mikrobiyal kaynaklı olsun, gıda ürünlerinin; hammadde, işlem yardımcı maddeleri, bileşenleri, katkı maddeleri, işleme metodları, işletme koşulları ve dahi ambalajlarının İslâmî kurallara uygunluğunun ifadesidir.

 İslâm’dan önceki ilahî dinlerin tahrif olmamış hallerinde de helal gıda bahsinin geçtiğini düşünecek olursak ki -kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bu yönde birçok ayet vardır- helal gıda kavramının ilk insan ile birlikte varolduğunu söylemek yanlış ol maz. Museviler’in titizlikle uyguladığı Koşer standartları ve sertifikasyonu, tahrif olmuş Tevrat’ta da helal gıda konusunun önemli bir yeri olduğunun işaretidir.

Türkiye’de helal gıda çalışmaları; Gimdes’in ulusal ve uluslararası çalışmalarına ve diğer sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine TSE’nin de eklenmesiyle devlet ve dernek düzeyinde devam etmektedir. Malezya; helal gıda sertifikasyonu yapan ilk ülkedir. Malezya’da helal gıda çalışmaları devlet kuruluşu olan JAKIM tarafından yürütülmekte olup uluslararası ölçekte sertifikasyon yapmaktadır. Dünya’daki Müslüman nüfus 2 milyar civarında olup helal gıdanın hedef pazarı ilk olarak Dünya nüfusunun %20 sinden fazlasına tekabül eden bu 2 milyarlık nüfustur.

2013 YILI DİNİ GÜNLER LİSTESİ - Diyanet

2013 Dini günler - Üç aylar, Ramazan, Bayram, Kurban


HİCRİ TARİHLER
          MİLADİ TARİHLER
GÜN
AY
YIL
GÜN
AY-YIL
HAF.GÜN
DİNİ GÜNLER
1
R.EVVEL
1434
13
OCAK-2013
PAZAR
........
11 / 12
 R.EVVEL
1434
23/24
OCAK-2013
ÇARŞAMBA/PERŞEMBE
MEVLİD KANDİLİ
1
R.AHIR
1434
11
ŞUBAT-2013
PAZARTESİ

1
C.EVVEL
1434
13
MART-2013
ÇARŞAMBA

1
C.AHIR
1434
11
NİSAN-2013
PERŞEMBE

1
RECEB
1434
11
MAYIS-2013
CUMARTESİ
ÜÇ AYLAR'ın BAŞLANGICI
6 / 7
RECEB
1434
16/17
MAYIS-2013
PERŞEMBE/CUMA
REGAİB KANDİLİ
26/27
RECEB
1434
05/06
HAZİRAN-2013
ÇARŞAMBA/PERŞEMBE
MİRAC KANDİLİ
1
SABAN
1434
10
HAZİRAN-2013
PAZARTESİ
...........
14/15
SABAN
1434
23/24
HAZİRAN-2013
PAZAR/PAZARTESİ
BERAT KANDİLİ
RAMAZAN 
1434
09
TEMMUZ-2013
SALI
RAMAZAN'IN BAŞLANGICI 
26/27
RAMAZAN
1434
03/04
AĞUSTOS-2013
CUMARTESİ/PAZAR
KADİR GECESİ
30
RAMAZAN
1434
07
AĞUSTOS-2013
ÇARŞAMBA
AREFE
ŞEVVAL 
1434
08
AĞUSTOS-2013
PERŞEMBE
RAMAZAN BAYRAMI (1.Gun) 
ŞEVVAL 
1434
09
AĞUSTOS-2013
CUMA
RAMAZAN BAYRAMI (2.Gun) 
ŞEVVAL 
1434
10
AĞUSTOS-2013
CUMARTESİ
RAMAZAN BAYRAMI (3.Gun) 
1
ZİLKADE
1434
07
EYLÜL-2013 
CUMARTESİ

1
ZİLHİCCE
1434
06
EKİM-2013
PAZAR

9
ZİLHİCCE
1434
14
EKİM-2013
PAZARTESİ
AREFE
10 
ZİLHİCCE 
1434
15
EKİM-2013
SALI
KURBAN BAYRAMI (1.Gun) 
11 
ZİLHİCCE 
1434
16
EKİM-2013
ÇARŞAMBA
KURBAN BAYRAMI (2.Gun) 
12 
ZİLHİCCE 
1434
17
EKİM-2013
PERŞEMBE
KURBAN BAYRAMI (3.Gun) 
13 
ZİLHİCCE 
1434
18
EKİM-2013
CUMA
KURBAN BAYRAMI (4.Gun) 
1
MUHARREM
1435
04
KASIM-2013
PAZARTESİ
HİCRİ YILBAŞI
10
MUHARREM
1435
13
KASIM-2013
ÇARŞAMBA
AŞURE GÜNÜ
1
SAFER
1435
04
ARALIK-2013
ÇARŞAMBA
........

Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...

 

Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...

 Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.

 Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.

 İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:

 Ey dipdiri meyyit, "İki el bir baş içindir."

 Davransana... Eller de senin, baş da senindir!

 His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? 

 Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.

 Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?

 Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?

 Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?

 Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!

 Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan

 Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.

 Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!

 Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!

 Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın

 Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?

 Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun. 

 Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun! 

 Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;

 Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar

 Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...

 En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez!

 Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin;

 Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin

 Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,

 Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan,

 Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma; 

 Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma! 

 Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş... 

 Sesler de: "Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş!" 

 Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından, 

 Tek kol da demiyor bir tarafından! 

 Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;

 Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.

 Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...

 Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.

 Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!

 Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!

 'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur!' deme, yılma.

 Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.

 Mehmed Âkif Ersoy

Tevbe Kapısı açıktır...

Tevbe kapısı açıktır. Buyurunuz...
Estağfirullah diyiniz.
Ebû Said (ra) anlatıyor: Resûlullah (asm) buyurdular ki:

 “Sizden önce yaşayanlar arasında doksan dokuz kişiyi öldüren bir adam vardı. Bir ara yeryüzünün en âlim kişisini sordu. Kendisine bir râhib ta‘rîf edildi. Ona gidip, doksan dokuz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tevbe imkânının olup olmadığını sordu.

Râhib: ‘Hayır, yoktur!’ dedi. Adam onu da öldürüp cinâyetini yüze tamamladı. Adamcağız yeryüzünün en âlimini sormaya devam etti. Kendisine âlim bir kişi daha ta‘rîf edildi. Ona gelip, yüz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tevbe imkânı olup olmadığını sordu.

Âlim: ‘Evet, vardır! Seninle tevben arasına kim perde olabilir?’ dedi ve ilâve etti: ‘Ancak, filan memlekete gitmelisin. Zîrâ orada Allah’a ibâdet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah’a ibâdet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dönmeyeceksin. Zîrâ orası kötü bir yer.’

Ziyafet sofrasına buyurun

Peygamberimiz (asm) buyurdular ki: 

 “Bu Kur’ân Allah’ın ziyafet sofrasıdır. Yiyebildiğiniz kadar onun ni‘metlerinden yiyiniz. 

Şüphesiz ki bu Kur’ân, Allah’ın ipi, apaçık bir nûr ve fâideli bir şifâdır. Kur’ân, kendisine sarılan için koruyucusu, kendisine uyanlar için kurtarıcıdır.  

Kur’ân’a uyan, doğru yoldan sapmaz ki kınansın, eğrilmez ki, doğrulsun. Kur’ân’ın hârikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. 

Çünki Allah, onu okumanın her harfine on ecir verir. Dikkat edin ‘elif, lâm, mîm’ bir harftir demiyorum. Fakat ‘elif’ tek başına bir harf ve ‘lâm’ bir harf ‘mîm’ de bir harftir.” Hâkim

Amin Ya Rabbi !

Son zamanlarda başta memleketimizde vuku bulan terör hadiseleri ve umum âlem-i İslam'da meydana gelmekte olan karışıklıkların şerrinden muhafaza, memleketinizin selameti, şerlerin def'i ve dahi hayırların fethi için Yasin ve Fetih sureleri okuyup dua ediyoruz. Bütün ehl-i imanı duaya davet ediyoruz. Fetih ve Yasin-i Şerif okuyamazsanız, en azından dua buyurursanız veya dualara amin derseniz seviniriz. Allah razı olsun.

Ya Rabbel Alemin, memleketimize selamet ver. Amin. 

Müslüman kardeşlerimize iki cihan saadeti ihsan eyle. Amin. 

Şerlilerin şerrinden muhafaza eyle. Amin. 

 Türkiye'de ve bütün dünyadaki kardeşlerimize bayramı zehir eden müşriklerin, münafıkların, kâfirlerin, câni ve zâlimlerin oyunlarını başlarına çevir. Amin. 

Mazlumların, gazilerin ve şehitlerin ailelerine sabır ihsan eyle. Amin. 

Gönüllerine sürur ve ferah indir. Amin. 

 Ya Rabbi, bizlere birlik, beraberlik, iman-ı kâmil ve takva ihsan eyle. Amin. 

Din-i İslam'a sıkı sarılıp hayırlı işler yapanlardan eyle. Amin. 

Bedir ve Uhud şühedası yüzü suyu hürmetine samimâne mücadele eden mübarek İslam kardeşlerimize hayırlı muvaffakiyetler ihsan eyle. Amin. 

Amin, Amin, Amin ya Muin, 

Ve sallallahu teala aleyhi vesselam,

Velhamdulillahi Rabbil alemin, el-Fatiha!



Fetih Suresi

 Yasin Suresi


Tekonoloji orucu

Peygamber Efendimiz buyurmuş:


“Kıyamette, herkes ömrünü ve gençliğini nerede geçirdiğinden, malını nereden kazanıp nereye harcadığından ve ilmi ile amel edip etmediğinden sorguya çekilecektir.” [Tirmizi]


Biliyoruz ki Ramazan ayı bizim için çok değerli. Özellikle bu ayda vaktimizi boşa geçirmeyelim.


Bu ayda kendimize söz verelim ve ulaşılabilir bir hedef koyalım. 
Kimisi Kur'an okumayı öğrenmek diyebilir, bazımız da hatim yapacağım diyebilir. Bu bir külliyat ya da dört beş kitap bitirmek olabilir. Bu vazgeçmek istediğimiz kötü alışkanlıklarımızdan uzak durmak olabilir. Kazanmak istediğimiz, düzenli hale getirmek istediğimiz davranışlar da. Adını siz koyun. 


Bu her ne olursa olsun, Ramazan'ın bereketinden istifade edelim. Bu ayda boş işlerden, saatlerce bilgisayar önünde durmaktan, teknolojinin ve özellikle nefsimizin şerrinden Allah'a sığınırız. Orucumuz mâsivadan, boş ve kötü sözlerden, bizi Allah'a uzaklaştıran şeylerden uzak durmak ile bütün olur. Kulağımız da, gözümüz de oruç tutmalı. Yarına çıkacağımızı Allah biliyor. Bu yüzden vaktimizi yiyen şeylerden uzak durmamız şart.


Samimane ve ciddi bir kararlılıkla uygulamamız lazım. Biz arkadaşlarımızla sözleştik. Orucumuza teknolojiyi dahil ettik. Allah uygulamayı nasip etsin. Günlük kendimize limit koyup gerisini Ramazan'ı değerlendirmeye ayıracağız. Yani bir nevi teknoloji orucu tutacağız. 


Ekranlar kapanacak, kitaplar açılacak...


Ramazanın feyzinden ve bereketinden istifade için sizi ve arkadaşlarınızı da davet ediyoruz... 


Teknoloji orucuna var mısınız?














LinkWithin

Related Posts with Thumbnails